GENEL İNGİLİZCE-SPEAK UP- YDS-TOEFL-IELTS-TIP İNGİLİZCESİ- ONLİNE EĞİTİM- HAZIRLIK ATLAMALAR
30 Mart 2013 Cumartesi
Modals (Kipler) Kullanımı, Örnekleri ve Sınav Soruları
Modals (Kipler) Kullanımı, Modals (Kipler) Nerelerde Kullanılır, Modals (Kipler) Kuralları, Modals (Kipler) Örnekleri ve Sınav Soruları, İngilizcede Zamanlar, İngilizce Grammar Kuralları,
Modals (kipler) kendi başlarına anlamlı kelime değildir. Genellikle yardımcı fiil olarak kullanılan yapılardır. İngilizcede kipleri iki grupta inceleyebiliriz.
1. Grup
Can, could, may, might, shall, should, will, would, must, ought to, used to, need, dare bu gruptaki başlıcalarıdır.
Bunların yanında bazı fiiller vardır ki, bunlar anlamca yukarıdaki kiplerden bazılarına yakındırlar.
Be able to => can
Be going to => will
gibi…
2. Grup
be able to, be going to, be supposed to, be to, be used to, have to, have got to bu grupta sayılabilir.
Cümle Yapısı:
Bütün kipler fiilin yalın biçimi ile (Infinitive) kullanılır.
Subject + Modal + V1 (+…..)
Kipler 3. tekil şahısta değişmezler. Ancak 2. grupta yer alan “be able to, be going to, be supposed to, be to, be used to” daki “be” fiili ve “have to, have got to” daki “have” fiilleri özneye ve zamana göre çekimlenir.
Olumsuzları kiplerden hemen sonra “not” eklenerek yapılır.
2. gruptaki ifadelerde “not”, “be” den hemen sonra ve “have” den hemen önceki “do” yardımcısından hemen sonra gelir.
Soru şekilleri modal başa alınarak yapılır.
KULLANIM
Kipler kullanıldıkları cümlelere göre ifadelere
1- İzin, yasaklama
2- Rica
3- Zorunluluk, yükümlülük
4- Öneri
5- Beklenti
6- Olasılık
7- Yeterlilik
anlamını katarlar.
İzin/Yasaklama (Permission/Prohibition)
İzin isterken May, Could, Might ve Can kipleri kullanılır. Nezaket dereceleri farklıdır.
Polite
Might
May
Could
Can
Less Polite
Might, May ve Could daha resmi ve naziktirler. Bu üç kip de şimdiki zaman ya da gelecek zaman anlamı taşırlar.
Might en nazik olmasına rağmen en az kullanılanıdır. Can, da çok, birbirini iyi tanıyan, yakın kişiler arasında çok sık olarak kullanılır.
Yasaklama hem May ve Can’in olumsuzları ile yapılır, hem de bazı fiiller kullanılarak oluşturulur. Uyarıdan yasaklamaya doğru sıralama şöyledir.
Uyarı
Shouldn’t
Ought not to
Had better not
Am / is / are not to
Can!t
May not
Yasaklama
Bazı fillerde bu görevi yerine getirebilir.
Not allowed to
Permitted to
Forbidden to
Rica (Request)
Ricada bulunurken Will, Would, Could ve Can kipleri kullanılır.
Polite
Could
Would
Will
Can
Less polite
Will kipi, Would ve Could ile aynı anlamı verir, ama Would ve Could kadar nazik değildir.
Can kipi de aynı işleve sahiptir ancak daha çok konuşma dilinde kullanıldığından diğerlerinden daha kaba bir ifade olarak kabul edilir.
“Would you mind…?” kalıbı, izin istemek veya ricada bulunmak için kullanılır. Kullanımdaki değişikliğe göre anlamında da farklılaşma olur.
Would you mind + if + I + Simple Past ===> İzin
Would you mind + Gerund ===> Rica
Rica farklı şekillerde de ifade edilebilir.
- Do you think I could sit here?
- I wonder if you could / might let me go early.
Zorunluluk – Yükümlülük (Obligation)
Bu anlamları (şimdiki ve gelecek zamanda) Must, Have to ve Have got to kipleri verir.
Must kipi “Have to” ve “Have got to” kiplerinden daha güçlüdür. Zorunluluk yanında gereklilik ve aciliyet anlamlarını da kapsar.
Must kipinde zorunluluğun kaynağı konuşmacı iken (zorunluluğu konuşmacı kendi hisseder) Have to ve Have got to kiplerinde zorunluluğun kaynağı dışındadır (başkaları eylemin gerçekleşmesini ister).
Must’ın past hali yoktur. Onun past’ı “Had to” dur.
“Must” past olarak sadece dolaylı anlatımda kullanılabilir.
Must have zorunluluk değil tahmin bildirir, olasılıkla ilgilidir.
Have got to ile Have to aynı anlamdadır. Have got to sadece konuşma dilinde kullanılırken, Have to hem resmi dilde hem de konuşma dilinde kullanılabilir.
Geçmişte zorunluluk ise Had to kipi ile yapılır. Zorunluluğun / Yükümlülüğün kalkması “do not have to” ya da “need not” kipleriyle yapılır.
Must zorunluluk / yükümlülük anlamı katsa da Must not bu halin kalkması durumunda kullanılamaz. Must not yasaklama “prohibition” anlamı verir.
Tavsiye (Suggestion)
Should, Ought to, Had better tavsiye anlamı verirler. Should daha çok ifadenin konuşmacıya göre “iyi bir fikir” olduğu durumlarda ya da konuşmacının karşısındakine tavsiyede bulunduğu zaman kullanılır.
Should genellikle belirli / tek bir tavsiyede bulunmak için kullanılır. Ought to ise sorumluluk veya görevlerin hatırlatıldığı durumlarda tercih edilir.
Had better kuvvetli bir tavsiye ifadesidir ve cümleye genellikle bir uyarı ya da olabilecek kötü sonuçları hatırlatan bir tehdit anlamı katar.
Had better geçmiş zaman şeklinde olsa bile şimdiki ve gelecek zaman anlamı taşır. Günlük dilde daha çok kullanılır ve genellikle you’d better…/you better şeklinde kısaltılır. Olumsuz halinde ise had better + not şeklinde kullanılır.
Should (not) have + Past participle geçmiş zamanda yapılması / yapılmaması iyi olacakken tersi olmuş ifadeler için geriye dönük bir tavsiyede bulunurken kullanılır. Genelde bu durum hata olarak kabul edilir.
Öneri (Offer)
Shall / Should / Could kipleri ile öneri anlamı verilir. Shall genellikle “I / We” zamirleri ile birlikte soru cümlelerinde kullanılır. Konuşmacı bir öneride bulunur ve karşısındakinin kendisiyle bu fikri / öneriyi paylaşıp paylaşmadığını sorar.
Could ise daha çok olasılıklardan birini / birkaçını hatırlatmak, önermek için kullanılır.
Could have + past participle ise aynı olay için birden fazla öneri / olasılık olduğu anlamını taşır. Ancak bunlardan hiçbiri gerçekleşmemiştir.
Diğer öneri ifadeleri:
-Let’s go to the park.
-Would /Wouldn’t you like to have somethink to drink?
-What would you like to have?
Beklenti (Expectation)
Be supposed to, Be to kipleri ile beklenti ifade edilir.
Be supposed to / Be to ifadeleri genellikle programlanmış olayların gerçekleşmesi beklendiğinde kullanılır. Be to daha kuvvetlidir.
Be supposed to / Be to, kişilerden yapmaları beklenen işler için de kullanılır.
Be to kurallar, yasalar, emirler, v.b. ile belirlenen haller / davranışlar için daha uygundur.
Olasılık (Probability)
Olasılık yüzdeleri kullanılan kipe göre değişir.
Olasılık
En düşük
Might
May
Could
Can
Should
Ought to
Would
Will
Must
En yüksek
Olasılıkların şimdiki zamanda ve olumlu anlamda olasılık yüzde sıralaması şöyle olur.
Olumlu
%100 olası: she is at home
%90 olası: she must be at home
%50 ve daha az olasılık: she may / might / could be at home
olumsuzluk eki geldiğinde sıralama ve olasılık yüzdeler değişir.
Olumsuz
%100 olasılık: she is not at home
%95 emin: she cannot / could not be at home
%50 ve daha az: she may not / might not be at home
bu olasılıkların geçmişte olma durumlarında Modal + Have (not) + Past Participle yapısı kullanılır. Olasılık yüzdeleri yine aynıdırç
Olumlu
%100 olası: she was at home
%60 olasılıkla: she must / may have been at home
%50 ve daha az olasılıkla: she might have been at home
Olumsuz
%100 olası: she was not at home
%99 olası: she cannot / could not have been at home
%95 olası: she must not have been at home
%50 ve daha az olasılıkla: she may / might not have beeb at home
must ve can’t çıkarım yapmada kullanılırlar.
Gelecekteki olayların olasılık durumları ise;
Olumlu
%100: my parents will come tomorrow
%90:my parents should / ought to vome tomorrow
%50 ve daha az: my parents may / might / could come tomorrow
olumsuzluk eki aldıklarında Could not kipi olayın %95 gibi yüksek bir olasılıkla gerçekleşmeyeceği anlamını verir.
Olumsuz
My parents could not come tomorrow.
Yeterlilik (Ability)
Can – Be able to
Can: genelde olasılık ve yetenek anlamlarını bir araya getirir. Belli şartlar görüldüğünde bir şeyin gerçekleşme olasılığını ifade eder.
Be able to: “Can” ile aynı anlamları taşır. Ancak Can gibi şimdiki zamanda tek başına kullanıldığı pek görülmez (ama mümkündür). Daha çok diğer yardımcılarla birlikte kullanılır.
Could: Önceden yapılabilen / gerçekleşebilen süreklilik gösteren bir durum / davranış artık gerçekleşmiyorsa ‘geçmişte var olan yetenek’ anlamı veren Could kullanılır.
Was / Were able to: Ancak tek / belli bir olay / durum söz konusu ise Was / Were able to kullanılır. Could kullanılmaz.
Was able to anlamını veren başka ifadelerde kullanılabilir.
Olumsuz olduklarında “Could not” ve “Wasn’t / Weren’t able to” arasında kullanım farkı yoktur.
Used to: Geçmişte olan ancak şu anda devam etmeyen alışkanlıklar ya da durumlar için kullanılır.
Be used to / be accustomed to: bir şeye alışık olmak anlamına gelir. Konuşma anında o alışkanlığa sahip olduğunu belirtir.
Bu yapı çoğunlukla gerund ile kullanılır. İsimle de kullanılabilir.
Get used to / get accustomed to: bir şeye, bir duruma alışmak anlamına gelir. Aynı şekilde gerund veya isimle kullanılır. Used to’nun olumsuz ve soru halleri de vardır.
Would: Geçmişte süreklilik gösteren / tekrar eden davranışlar için kullanılır. Bu açıdan Used to ile aynı anlamda kullanılabilir. Ancak durum belirten ifadelerde Would kullanılmaz.
Need – Dare: Need ve Dare fiilleri bazen kipler gibi kullanılabilirler. Ancak kip olarak belirli şekillerde görülürler. ‘Need’ ve ‘Dare’ sadece olumsuz ve sorularda kullanılırken ‘Dare’ çok az da olsa olumlularla kullanılır. Ancak genel kullanımda ‘Need’ e göre kullanımı seyrektir.
‘Dare’ ve ‘Need’ bazen anlamca olumsuzluk taşıyan, yapıca olumlu cümlelerde de kullanılabilir.
Olumsuzluk anlamı katan diğer zaflar: seldom ,rarely, scarcely vb’dir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder