1 Kasım 2012 Perşembe

ADVERB|ZARF:SIFATLAR ve ZARFLAR|KARŞILAŞTIRMA ZARFLARI (COMPARATIVE ADVERBS)

ZARF (ADVERB) NEDİR?


Zarflar (adverb), fiilleri niteleyen kelimelerdir. Peki bu ne demektir?
Bir iş yapılır.
Ahmet ran =Ahmet koştu.
Ama birçok zaman bu işin nasıl yapıldığı da önemlidir.
Ahmet ran slowly. =Ahmet yavaş koştu.
İşte bu yapılış şeklini anlatan kelime (slowly=yavaş) zarftır.
She sings beautifully =Güzel şarkı söyler (dikkat edin, burada güzel olan şarkı değil onun söylenmesidir.)
You must drive carefully =Dikkatli sürmelisin
SIFATLAR ve ZARFLAR

Sıfatlar ve zarflar birbirine çok benzer. Şeklen de benzerler görev olarak da benzerler. Dilimizde birçok zaman sıfat ve zarf aynı kelimedir.
Şu adam yavaş yürüyor,Cümlesindeki “yavaş” kelimesi zarf, Çokyavaş bir araba cümlesindeki “yavaş” sıfattır. Her ikisi de bir niteleme yapmaktadır. Ama biri (zarf) fiilleri niteler, onların özelliğini ve nasıl yapıldığını anlatırken diğeri (sıfat) isimleri niteler ve onların özelliklerini belirtir.
Aynı benzerlik İngiliz dilinde de mevcuttur.
That man is walking slowly = Şu adam yavaş yürüyor
That is a slow car. = Çok yavaş bir araba
Ancak burada zarf olan kelimenin –ly eki almış olduğuna dikkat ediniz.
Evet, İngilizce’de zarflar sıfatlardan türer. En basit anlatımıyla, yukarıdaki örnekte olduğu gibi sıfata bir –ly ekleriz ve bir zarfımız olur.
SIFAT
ZARF
Beautiful
Beautifully
Soft
Softly
Loud
Loudly
Ancak her zaman olduğu gibi yine istisnalarımız var.
He works hard =Çok (sıkı) çalışır
She drives very fast.= Hızlı araba sürer. (arabayı hızlı sürer)
Ayten spoke well. =Ayten iyi konuştu.
As usual, Kazım arrived late =Her zamanki gibi Kazım geç geldi.
I always get up early =Hep erken kalkarım.
Bunu tablolaştırmak gerekirse;
SIFAT
ZARF
Hard
Hard
Fast
Fast
Good
Well
Late
Late
Early
Early
Bazı fiiller de –biz öyle beklesek de- zarfla değil sıfatla kullanılırlar. Bunlar duyu fiilleridir (verbs of sense), duyuları ifade ediyorlarsa zarf almazlar.
Look (görünmek) : You look beautiful today. (=bugün güzel görünüyorsun)
Feel (dokunarak hissetmek): Your hands feel warm (=ellerin sıcak (dokununca sıcak hissi veriyor)
Smell (kokmak; koklamak değil) : These flowers smell wonderful (=bu çiçekler harika kokuyor)
Taste (tatmak; tadına bakmak değil) : Mother’s meals always taste delicious (=annemin yemekleri her zaman  lezzetlidir (yani lezzet hissi verir)
Sound (kulağa hoş/kötü gelmek): Your suggestion sounds good (=önerin kulağa hoş geliyor)
KARŞILAŞTIRMA ZARFLARI (COMPARATIVE ADVERBS)

İki veya daha fazla işin yapılışını karşılaştırırken kullanılır.
You are walking slowly but I am walking more slowly (=sen yavaş yürüyorsun ama ben daha yavaş yürüyorum)
Görüldüğü gibi zarfın başına “more” getirmek yeterli oluyor. Sıfatlarda olduğu gibi uzunluk kısalık ayrımı yok. Tüm zarfların karşılaştırma hali, zarfın başına “more” getirilerek yapılır.
“en” (superlative) anlamı katmak için de “most” kullanırız.
SIFAT
ZARF
KARŞ. ZARFI
“EN” (superlative)
Slow
Slowly
More slowly
Most slowly
Careful
Carefully
More carefully
Most carefully
Soft
Softly
More softly
Most softly
Quick
Quickly
More quickly
Most quickly
Elbette ki istisnalar burada da peşimizi bırakmıyor.
SIFAT
ZARF
KARŞ. ZARFI
“EN” (superlative)
Hard
Hard
Harder
Hardest
Fast
Fast
Faster
Fastest
Good
Well
Better
Best
Late
Late
Later
Latest
Early
Early
Earlier
Earliest
Bad
Badly
Worse
Worst
Mehmet speaks badly. Kazım speaks worse. Cemil speaks the worst.
Mercedes goes fast. BMW goes faster. Ferrari goes the fastest.
Hamit drives well. Kamil drives better. I drive the best.
as……as
Mahmut drives as carefully as Cemal =Mahmut da Cemal kadar dikkatli araba sürer.
Örnekte görüldüğü gibi as…..asifadesinin ortasına istediğimiz zarfı koyarak iki işin yapılışını karşılaştırabiliriz.
She speaks English as fluently as an Englishman. =İngilizce’yi bir İngiliz kadar akıcı konuşur
NOT:

Less ve least kelimeleri sıfatlarda olduğu gibi zarflarda da “daha az” ve “en az” anlamı katmak için kullanılırlar. Burada da zarfın uzun veya kısa olması fark etmez.
You drive less carefully than I do. =Sen benden daha az dikkatli sürüyorsun.
She does the work the least quickly =O işini en az hızlı (yani en yavaş) yapar.
İNTERAKTİF ALIŞTIRMALAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder