12 Nisan 2013 Cuma

YDS STRATEJİLERİ

YDS sınavına hazırlanırken önceliğinizin İngilizce öğrenmek mi
yoksa sınavdan istediğiniz puanı almak mı olduğuna kesin karar vermeli ve buna göre davranmalısınız. Sınava 1-2 ay kala İngilizce klasikleri okumaya veya dergilere üye olmaya kalkıyorsanız sınava hazırlık ile ilgili öncelikleriniz konusunda yol gösterilmesine ihtiyacınız var demektir.
Size sınav gruplarına katılabilmeniz için belli bir dil seviyesinin üstünde olmanız gerektiğini söyleyen öğretmenler ve dershaneler olmuştur. Bu tam olarak doğru değildir. Türkiye’de “advanced” seviyedeki öğrencinin “elementary” çıkmasına Amerika’da çok şahit oldum. Dil seviyesinin ölçümü göreceli ve karmaşık bir konudur. İngilizce sınav hazırlığı ise içinde İngilizce bilgisinin de olduğu farklı bir dünyadır. Sınava hazırlanmak veya sınava girebilmek için belli bir İngilizce seviyesinde olmanız değil, sınavın uzmanının göstereceği yolda motivasyonunuzu ve iradenizi ortaya koymanız gerekir.
İngilizce seviyeniz düşük ise ve hazırlık sürenize kısa ise öncelikli hedef sorularınızı, temel gramer kurallarını, şık eleme yöntemlerini, kesinlikle bilinmesi gereken YDS kelimelerini ve hatta mantıklı tahmin yöntemlerini öğrenmeniz gerekir. Daha önce 20-40 arası puan alan bir çok öğrenci 60-85 arası puanlara kısa sürede, taktiksel yöntemlere sadık kalarak, disiplinli bir çalışmayla ulaşmıştır. Mesela bağlaçların temel özelliklerini, ait oldukları grupların temel kurallarını ve bağlaçlara göre uygulanması gereken teknikleri öğrenerek başlayabilirsiniz.  Bağlaç konularının çalışmalarınıza yardımcı olacağından emin olabilirsiniz.
Özellikle 90-100 puan aralığını hedefleyen öğrencilerin sınav stratejilerini kesinlikle öğrenmeleri gerekir. Bir çok İngilizce öğretmeninin dahi bu puan aralığına ulaşamamasının sebebi budur. Bu durum aynı puan aralığını hedefleyen ve sürede sıkıntı yaşayan adaylar için de geçerlidir. Mesela genel ortalama çeviri sorularını zaten çözebilir. Ancak çeviri sorularında 20 dakika kaybediyorsanız çözebilmenizin de bir anlamı yoktur. Çeviri sorularını 5-30 saniyede çözmenin yollarını öğrenirseniz bu değerli süreyi sıkıntı yaşadığınız sorularda değerlendirebilirsiniz.
YDS sınavına hangi kitaplardan hazırlandığınız da önemlidir. Bütün bir kitaptaki soru açıklamalarını “çünkü anlamı öyle” gibi sözde çözümlemelerle geçiştiren kitapların akla getirdiği “Anlasam zaten çözerdim” değil midir? Ağırlıklı olarak anlama dayalı çözümü olan sorular 4-5 tanedir ve mutlaka başka bir çözüm yolu vardır. Sınavın genelinde ve hatta bu tür anlama dayalı sorularda bile çaresiz olmadığınızı ve doğru şık eleme taktikleriyle şansınızı arttırabileceğinizi bilmenizi isterim. Söz konusu teknikler kelime soruları için bile geçerlidir. 
-------------------------------------------
SORU : İngilizceyi nasıl çalışırsak daha başarılı oluruz?
Yaklaşık dokuz ay devam edecek YDSye hazırlık sürecinde “Nasıl bir yöntemle çalışmalıyım?” sorusunun cevabını bilmek size pek çok yanlıştan dönmeyi ve en ideali yakalamayı sağlayacaktır. Bu yazımızda işte bu önemli sorunun cevabını bulacaksınız.
İlk aylarımı ÖSSye hazırlanarak geçirsem, sonraki aylar YDSye hazırlanmaya yeter demek de çok yanlıştır. Çünkü bu sınavın özelliği olarak, adayların uzun bir süreç boyunca belli becerilerini geliştirdikten sonra sınava girmeleri başarı getirebilir. Bu beceri ise (ilerleyen satırlarda bunu anlatacağız) uzunca bir süre okuma (reading) yaparak geliştirilebilir. Yani her zaman elinizde sabit bir kitap (bu gramer kitabı olabilir), devamlı onu çalışarak günleriniz geçmemelidir. Bu yeni çalışma yöntemi 2000lerin dilbilimcilerinin savunduğu düşüncedir. Siz artık 1970lerin taktikleriyle Dilden hazırlanamazsınız.
Bu kez de “1970lerle 2000lerin tarzı arasında ne fark var?” diyeceksiniz. 1970lerde hedef bol bol gramer çalışarak, dilbilgisini öğrendikten sonra okumaya başlamaktı. Ama düşünün, siz anadilinizi önce gramer çalışarak mı, yoksa bol bol dinleyip okuyarak mı öğrendiniz? İşte 2000lerin tezi bu; yabancı dil de ana dil gibi aynı yöntemle öğrenilir.
Bunu kabul ettikten sonra İngilizce çalışmaya başlayabilirsiniz. İngilizce öğrenmek işi bugüne kadar çevrenizde gördüğünüz yöntemlerle zor olacaktır. İngilizceyi doğru şekilde kullanabilir hale gelebilmek için 2000lere damgasını vuran dil teorilerinin yönelişlerine uymak gerekir.
Günümüzde artık “acquisition – learning difference (edinim-öğrenim farkı)”, dilcilerin çok büyük bir kısmı tarafından kabul edilmektedir. Edinme, insanların birşeyleri üretebilmelerinin, ancak yeterli miktarda input (girdi) almaları ile mümkün olabileceği anlamına gelir. Yani bir çocuk nasıl anadilini konuşmaya başlamadan önce 1-2 yıl çevresindeki sesleri dinlemekte, daha sonra konuşmaya başlayabilmektedir, aynen öyle de bir yetişkin herhangi bir dilde birşeyler üretebilmek, söyleyebilmek için bir süre dinlemeli/okumalıdır. Bu şekilde davrananlar bir zaman sonra farkında olmadan okunan kaynaklardaki kelimeleri hatırlayabilmekte, farklı kaynakları anlayabilmektedir.
Acquistionla edinilen bir birikimin sonucu olarak kelimeler, orijinal cümleler üretilebilmektedir. Learning ise ezbere ve tekrara dayalı öğrenmedir. Gramer de dilin yapısı olduğundan görünür bilgidir. Dolayısıyla öğrenilen (ezberlenen) bir gramer konusu kısa bir süre sonra unutulabilmektedir. Bunu çevrenizde kolaylıkla görebilir, kendiniz de farkedebilirsiniz. Bunun önüne geçmeniz mümkün değildir. Engellemenin tek yolu o gramerin aklınızda kalması sonucunu verecek olan İngilizce kaynaklarla içli dışlı olmaktır. Bunun ne anlama geldiğini şöyle örnekleyebiliriz; ömründe gramer dersi almamış bir İngilize “You can choose —— book you want” cümlesinde boş bırakılan yere ne gelmesi gerektiğini sorsak bunun “whenever” değil de “whatever/whichever” olacağını düşünme ihtiyacı hissetmeden kolaylıkla söyleyecektir. İşte bu acquisitionın sonucudur. Benzer şekilde, İngilizce öğrenenler de edinmeye ağırlık vererek kendilerini geliştirebilirler.
Şimdi gelelim YDSye. Bu sınavda sorulan 100 sorudan sadece 25 civarındaki soru sizden saf gramer bilgisi isteyecektir. Fakat şunu savunmuyoruz: Gramer çalışmadan da bu iş başarılır. Hayır! Gramer de şart, ama adayların asıl zorlandığı “Reading” diye sınıflayabileceğimiz, okuma hızı geliştirmeyi ve anlama becerisi kazanmayı gerektiren soru tiplerinde olmaktadır.
Çok fazla bilgi içeren ve bu konuda yüzlerce sorunun ve seçeneğin okunmasını gerektiren Reading bölümü, okuma becerisini geliştirememiş adayları bunaltmakta ve soruların tamamını cevaplayamadan (yeterli süre verilmiş olsa da) pes etmelerine sebep olmaktadır.
Dilden hazırlanmak demek en başta elinize geçen her soruyu çözmek demek değildir. Önemli olan plansızlık içinde çok soru çözmek değil, bir plan dahilinde az dahi olsa taktik geliştirici sorularla ilgilenmektir. Bunun için önce altyapı olarak gramer bilginizi oluşturmalı ya da geliştirmelisiniz. Bunu ise bu tarzda gramer konularını ayrıntıya girmeden sizin gereksiniminiz kadar veren Güvender Yayınlarından “Revealing Advanced Grammar” kitabından öğrenebilirsiniz. Bu öğrenme işini kolaylaştıracak bir şey vardır ki pek çok kişi tarafından bilinmemektedir. İşte o şey bolca okumaktır. Okumak, okuma kabiliyet ve hızınızı artıracaktır. Bolca okuyarak bu kabiliyetinizi geliştirirken aynı zamanda gramer ve cümle yapılarını da sıkça gördüğünüzden farkına varmadan bunları öğrenmiş olacaksınız. Yani ezberden öte, o yapıları edinmiş, kazanmış, kendi malınız yapmış olacaksınız. Diğer bir deyişle o yapılar gerek duyulduğunda zihninizden istem dışı, otomatikleşen bir tarzda ortaya çıkacak ve ihtiyacınızı karşılayacaktır.
Peki okumayı (reading) nasıl yapacağız? İçeriği küçük parçalar veya paragraflardan oluşan bir kitaptan yararlanmanız gerekecektir. Bu kitapta şuna dikkat edeceksiniz: Sorular açık uçlu yani boşluk doldurma şeklinde değil, çoktan seçmeli olmalıdır. Bu konuda da yine Güvender Yayınlarından “Deep Into Meaning” adlı kitaptan yararlanabilirsiniz. Gazete-dergi okumak yerine düzeyi “level/stage” olarak ayarlanmış hikaye kitapları okuyarak okuma hızınızı geliştirip, küçük metinlerden ve onlarla ilgili klasik olmayan sorulardan oluşan kitapları da çalışarak okuduğunu anlama becerinizi geliştirebilirsiniz.
Grameri halledip, okuma becerisini kazandıktan sonra veya tüm bunları yaparken YDS tarzı soruları da çözmeye başlayabilirsiniz.
Kitap piyasasında gerçekten YDS standartında yazılmış kitap bulmak çok kolay olmamaktadır. Önerimiz YDS için hazırlanmış kitapların içeriğine göz atarak gerçekten o sınava hitap ediyorsa almanızdır. Bunun yanında KPDS için hazırlanmış kitapları da sadece (KPDSye hitap eden) belli bölümlerini hariç tutarak amacınız doğrultusunda kullanabilirsiniz. Deneme çözme ihtiyacınızı yine Güvender Yayınlarından “Quiz Master” ve “Double Your Score” adlı kitaplarla tavsiyelerimiz doğrultusunda karşılayabilirsiniz. Zaten her Zirve Dergisiyle birlikte 100er soruluk bir YDS denemesi de alacaksınız.
Bir şey daha belirtmekte yarar var; YDS tarzı soruları çözmeye başlamadan önce Güvender Yayınları “YDS Soru ve Çözümleri” kitabı yardımıyla geçmişte çıkmış soruların nasıl sorulmuş olduğunu araştırarak ve çözümlerini de detaylı şekilde görerek bir ön hazırlık yapmanızda fayda vardır.
Son olarak bir şey belirtelim: Yıl boyunca evinizde kendi kendinize çalışırken takip edeceğiniz çalışma alanlarına verilmesi gereken ağırlık derecesi şu şekilde olmalıdır.
SORU : Tavsiye edebileceğiniz kaynaklar nelerdir?
Güvender Yayınlarından;
  • Revealing Advanced Grammar
  • Deep Into Meaning
  • Double Your Score (15 YDS Denemesi)
  • YDS Soru ve Çözümleri
  • Quiz Master
  • Quiz Master – Plus
  • Questions and Answers

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder